Çalışma koşullarıyla ilgili SSS
Düzenlediğim toplantı için kaç çevirmen gerekiyor?Bir çevirmen tek başına kaç saat çeviri yapabilir?Gizlilik nasıl sağlanıyor?Çevirmenler neden doküman ister?Konferans çevirmenleri yazılı çeviri de yapar mı?Çeviri kabinlerinin özellikleri neden önemlidir?Çevirmenin seyahat ve konaklama koşullarında nelere dikkat edilmeli?Eşit işe eşit ücret” kuralının sebebi nedir?
TKTD üyeleri toplantıda kullanılacak dil sayısı, çalışma saatleri ve özel durumlara göre kaç çevirmene ihtiyacınız olduğu hakkında size bilgi verebilir. Genel kural olarak, eş zamanlı çeviri için, bir çevirmen tek başına en fazla bir saat çalışabilir ve ikiden fazla dil kullanılacak toplantılarda her bir dil için bir kabin, kabin başına iki çevirmen düşünülmelidir. Aralar düşüldükten sonra kalan çalışma süresi altı saatten fazla ise kabin başına üç çevirmen veya ikinci bir ekip gerekebilir. Ardıl çeviride, tek kişilik çalışma süresi kesintisiz bir saati, toplamda ise günde iki saati aşamaz. Eşlik ve protokol görevleri bu kuralın dışındadır, ancak, TKTD üyeleri size heyetin veya ilgili kişinin programına göre çevirmen sayısını belirlemenizde yardımcı olacaktır.
Genel kural olarak, bir çevirmen tek başına en fazla bir saat çalışabilir, o da istisnai durumlarda, konuşma konusu fazla teknik ya da ağır değilse. Bir saati aşan toplantılarda her dil için en az iki çevirmenden oluşan bir ekip görevlendirilir. Çevirmenler yaklaşık 20-30 dakikada bir değişerek sırayla çalışır.
Bu kuralın birbirine bağlı iki temel nedeni vardır: Çeviri kalitesini ve çevirmenin sağlığını korumak. Eş zamanlı çeviride çevirmen birçok işlemi aynı anda yapmak zorundadır: Konuşmacıyı dinlemek/duymak; söyleneni anlamak/algılamak/cümleyi ve içeriğini analiz etmek; cümlenin devamını tahmin etmeye çalışarak cümlesini en uygun şekilde kurmak; konuşmayı çevirmek, yani bu sözleri diğer dile aktarmak; bunu yaparken de kullanılan özel terimlerin diğer dildeki uygun karşılıklarını düşünmek ve bulmak; diğer yandan bir sonraki cümleye aynı işlemleri uygulamak; kendi çevirisini takip ederek hata veya eksik olmamasını sağlamak; görsellerdeki bilgileri takip etmek… Çevirmen bunları eş zamanlı olarak gerçekleştirirken beyninde aynı anda çeşitli bölgeler çalışmaktadır. Bu koordinasyon yoğun bir odaklanma gerektirmektedir ve bunun da biyolojik bir sınırı vardır. Bu süre genelde 20-30 dakika arasındadır.
Bu süre aşıldığında çevirmen yeterince odaklanamadığı için içerik eksik veya yanlış aktarılmaya başlanabilir; çevirmen kendini takip edememeye başladığı için bunun farkında olmayabilir ve doğal olarak çeviri kalitesinde bir düşüş başlar.
Yapılan bilimsel çalışmalar, bu aşırı odaklanmanın ve buna bağlı stresin bir dizi nörolojik, psikolojik ve kardiyovasküler soruna yol açtığını göstermektedir. Çalışma sürelerine (yarım saatte bir nöbet değiştirerek günde azami altı saat) riayet etmeyen konferans çevirmeni, hem kısa, hem de orta ve uzun vadede sağlığını (ve mesleki itibarını) ciddi biçimde tehlikeye atmaktadır.
Ayrıca kabinde çevirmenler dayanışma içinde çalışırlar: Biri çeviri yaparken, diğeri de konuşmayı ve çeviriyi takip ederek gerektiğinde notlarla meslektaşına destek olur; çeviri yapan, öksürük, hıçkırık gibi doğal bir sebepten çeviriye devam edemediğinde görevi diğeri devralır.
Özetle, kabinde çift çevirmen olması ve çalışma sürelerinin kısıtlı olması, simultane çevirinin başarılı olmasının da ön koşuludur. Bu kural, çevirmenin sağlığını korumaya yönelik olduğu kadar, hizmet verdiği kişilerin (toplantıyı düzenleyenler ve çeviriyi dinleyenler) de hak ettikleri düzeyde bir çeviri hizmeti almalarını güvenceye alma amacını taşımaktadır. Benzer kısıtlamalar, aynı oranlarda odaklanmayı gerektiren tüm meslekler için (örneğin uçak pilotları için) geçerlidir. Profesyonelliğin gereği budur.
Bu kuralın birbirine bağlı iki temel nedeni vardır: Çeviri kalitesini ve çevirmenin sağlığını korumak. Eş zamanlı çeviride çevirmen birçok işlemi aynı anda yapmak zorundadır: Konuşmacıyı dinlemek/duymak; söyleneni anlamak/algılamak/cümleyi ve içeriğini analiz etmek; cümlenin devamını tahmin etmeye çalışarak cümlesini en uygun şekilde kurmak; konuşmayı çevirmek, yani bu sözleri diğer dile aktarmak; bunu yaparken de kullanılan özel terimlerin diğer dildeki uygun karşılıklarını düşünmek ve bulmak; diğer yandan bir sonraki cümleye aynı işlemleri uygulamak; kendi çevirisini takip ederek hata veya eksik olmamasını sağlamak; görsellerdeki bilgileri takip etmek… Çevirmen bunları eş zamanlı olarak gerçekleştirirken beyninde aynı anda çeşitli bölgeler çalışmaktadır. Bu koordinasyon yoğun bir odaklanma gerektirmektedir ve bunun da biyolojik bir sınırı vardır. Bu süre genelde 20-30 dakika arasındadır.
Bu süre aşıldığında çevirmen yeterince odaklanamadığı için içerik eksik veya yanlış aktarılmaya başlanabilir; çevirmen kendini takip edememeye başladığı için bunun farkında olmayabilir ve doğal olarak çeviri kalitesinde bir düşüş başlar.
Yapılan bilimsel çalışmalar, bu aşırı odaklanmanın ve buna bağlı stresin bir dizi nörolojik, psikolojik ve kardiyovasküler soruna yol açtığını göstermektedir. Çalışma sürelerine (yarım saatte bir nöbet değiştirerek günde azami altı saat) riayet etmeyen konferans çevirmeni, hem kısa, hem de orta ve uzun vadede sağlığını (ve mesleki itibarını) ciddi biçimde tehlikeye atmaktadır.
Ayrıca kabinde çevirmenler dayanışma içinde çalışırlar: Biri çeviri yaparken, diğeri de konuşmayı ve çeviriyi takip ederek gerektiğinde notlarla meslektaşına destek olur; çeviri yapan, öksürük, hıçkırık gibi doğal bir sebepten çeviriye devam edemediğinde görevi diğeri devralır.
Özetle, kabinde çift çevirmen olması ve çalışma sürelerinin kısıtlı olması, simultane çevirinin başarılı olmasının da ön koşuludur. Bu kural, çevirmenin sağlığını korumaya yönelik olduğu kadar, hizmet verdiği kişilerin (toplantıyı düzenleyenler ve çeviriyi dinleyenler) de hak ettikleri düzeyde bir çeviri hizmeti almalarını güvenceye alma amacını taşımaktadır. Benzer kısıtlamalar, aynı oranlarda odaklanmayı gerektiren tüm meslekler için (örneğin uçak pilotları için) geçerlidir. Profesyonelliğin gereği budur.
TKTD üyesi bütün çevirmenler, meslekleri gereği edindikleri her türlü bilginin gizliliğini koruyacaklarına dair meslek yemini eder. Ayrıca sözleşmelerinin ekinde bulunan Çalışma Koşulları belgesiyle de bu taahhüt karşılıklı olarak imza altına alınır. Talep edilirse bütün metinler toplantı bitiminde iade edilir.
Bütün çevirmenlerin veya çalıştıkları sekretarya adı verilen şirketlerin ısrarla istediği ilk doküman, etkinliğin programıdır; çünkü programınızın saatlerine, salon sayılarına, araların uzunluğuna, konuşmacıların dillerine ve konulara bakarak sizin için en doğru ekibi (sayı, donanım ve deneyim olarak) kurmak isterler.
Etkinlikte kullanılacak bütün metinler de (sunucunun notları, konuşmalar, sunumlar, video gösterilecekse skripti, ürün tanıtım materyalleri…), hazırlık yapabilmesi amacıyla çevirmene önceden iletilmelidir. Bu ön çalışma yapılmadığında, genel kültürü aşan ve teknik terminoloji içeren konuşmaların eksiksiz ve doğru bir şekilde tercüme edilmesi olanaksızdır. Sunumlarınızın son hali olmasa bile çevirmenlerle paylaşabilirsiniz: Çevirmenler tek tek kelimeleri değil, konuşmanın anlamını çevirirler; bu yüzden konunun bütününe, kavramlara ve konuyla ilgili özel terminolojiye aşina olmak isterler. Konferans çevirmeni önünde yazılı metin varsa elbette bundan faydalanır, ancak her koşulda yalnızca duyduğunu çevirir, metin dışına çıkıldığında, konuşmacıyı izler.
Konuşma metinlerinin, notlarının veya sunumlar varsa slaytların önceden çevirmene verilmesi sadece önceden yapılacak çalışma için değil, toplantı esnasında sunumların takibini kolaylaştırmak açısından da son derece önemlidir. Örneğin, simultane çeviri sırasında ardı ardına sıralanan rakamların akılda tutulması ve anında eksiksiz olarak diğer dile aktarılabilmesi (hatta aynı dilde tekrar edilmesi bile) daha zordur. Oysa rakamlar yazılı metinden takip edilebilirse, diğer dile daha doğru ve kolay aktarılırlar. Bu özellikle, konuşmacının; çevirmenin kendisinden 1-2 cümle geriden geldiğini fark etmeyip, slaytları beklemeden değiştirmesi durumunda geçerlidir.
Etkinlikte kullanılacak bütün metinler de (sunucunun notları, konuşmalar, sunumlar, video gösterilecekse skripti, ürün tanıtım materyalleri…), hazırlık yapabilmesi amacıyla çevirmene önceden iletilmelidir. Bu ön çalışma yapılmadığında, genel kültürü aşan ve teknik terminoloji içeren konuşmaların eksiksiz ve doğru bir şekilde tercüme edilmesi olanaksızdır. Sunumlarınızın son hali olmasa bile çevirmenlerle paylaşabilirsiniz: Çevirmenler tek tek kelimeleri değil, konuşmanın anlamını çevirirler; bu yüzden konunun bütününe, kavramlara ve konuyla ilgili özel terminolojiye aşina olmak isterler. Konferans çevirmeni önünde yazılı metin varsa elbette bundan faydalanır, ancak her koşulda yalnızca duyduğunu çevirir, metin dışına çıkıldığında, konuşmacıyı izler.
Konuşma metinlerinin, notlarının veya sunumlar varsa slaytların önceden çevirmene verilmesi sadece önceden yapılacak çalışma için değil, toplantı esnasında sunumların takibini kolaylaştırmak açısından da son derece önemlidir. Örneğin, simultane çeviri sırasında ardı ardına sıralanan rakamların akılda tutulması ve anında eksiksiz olarak diğer dile aktarılabilmesi (hatta aynı dilde tekrar edilmesi bile) daha zordur. Oysa rakamlar yazılı metinden takip edilebilirse, diğer dile daha doğru ve kolay aktarılırlar. Bu özellikle, konuşmacının; çevirmenin kendisinden 1-2 cümle geriden geldiğini fark etmeyip, slaytları beklemeden değiştirmesi durumunda geçerlidir.
Konferans çevirmenlerinin asıl uzmanlık ve çalışma alanı sözlü çeviridir. Bununla birlikte birçok TKTD üyesi ayrıca yazılı çeviri de yapmaktadır. Ancak sözlü çeviri için görevlendirilmiş çevirmenler asla yazılı çeviri yapmaya zorlanamazlar (bkz. TKTD Çalışma Koşulları).
Simultane çeviri yoğun konsantrasyon gerektirir. Bu yüzden sesin çevirmenlere direkt ve temiz bir şekilde aktarılması ve dışarıdan gelebilecek seslerin yalıtılması, içeriğin eksiksiz olarak duyulabilmesi için çok önemlidir. Ses yalıtımı ayrıca kabindeki çevirinin dışarı taşarak katılımcıları rahatsız etmemesi için de gereklidir. Çevirinin eksiksiz ve doğru olmasına yardımcı olan bir başka etken, çevirmenlerin kabinlerinden konuşmacıyı, katılımcıları ve varsa sunum, resim, video gibi paylaşılan görselleri rahat görmesi ve takip edebilmesidir. Kabinlerin standartlara uygun olarak yeterli büyüklükte, havalandırma ve aydınlatma koşullarında ve fiziksel donanımda olması ise, çevirmenlerin iş sağlığı açısından önem taşır.
Kabinler ve teknik ekipman ile ilgili standartlar ISO tarafından düzenli olarak teknolojik gelişmelerin ışığında Uluslararası Konferans Tercümanları Derneği AIIC, AB’nin ilgili genel müdürlükleri, TKTD gibi ulusal derneklerin de dahil olduğu çalışma gruplarında gözden geçirilerek güncellenmektedir. TKTD, en önemli paydaşlarından biri olan teknik ekipman şirketlerinin de bu güncel bilgiye erişimlerini sağlamak amacıyla Teknik Komite liderliğinde, çıkan veya güncellenen ilgili her standardı Türkçeye çevirip TSE’ye sunmakta ve böylece standardın Türkçe olarak da yayımlanmasını hızlandırmaktadır. En güncel TS EN ISO 2603:2016 Simultane Tercüme – Sabit Kabinler – Gereklilikler, TS EN ISO 4043:2016 Simultane Tercüme – Taşınabilir Kabinler – Gereklilikler ve TS EN ISO 20109:2016 Simultane Tercüme – Donanım – Gereklilikler standartlarına TSE sayfasından ulaşabilirsiniz.
Kabinler ve teknik ekipman ile ilgili standartlar ISO tarafından düzenli olarak teknolojik gelişmelerin ışığında Uluslararası Konferans Tercümanları Derneği AIIC, AB’nin ilgili genel müdürlükleri, TKTD gibi ulusal derneklerin de dahil olduğu çalışma gruplarında gözden geçirilerek güncellenmektedir. TKTD, en önemli paydaşlarından biri olan teknik ekipman şirketlerinin de bu güncel bilgiye erişimlerini sağlamak amacıyla Teknik Komite liderliğinde, çıkan veya güncellenen ilgili her standardı Türkçeye çevirip TSE’ye sunmakta ve böylece standardın Türkçe olarak da yayımlanmasını hızlandırmaktadır. En güncel TS EN ISO 2603:2016 Simultane Tercüme – Sabit Kabinler – Gereklilikler, TS EN ISO 4043:2016 Simultane Tercüme – Taşınabilir Kabinler – Gereklilikler ve TS EN ISO 20109:2016 Simultane Tercüme – Donanım – Gereklilikler standartlarına TSE sayfasından ulaşabilirsiniz.
Konferans çevirmenliği mesleği sık sık seyahat gerektirmektedir. Yorucu yolculuklar ve kötü konaklama koşulları, çevirmenin dinlenmiş olarak işe gelmesini engellediği için çalışmanın kalitesini düşürücü etkenlerdir. Bu sebeple, çevirmen ilgili şehre en hızlı araçla seyahat etmeli ve vakit kaybetmemek için mümkünse konferans katılımcılarının kaldığı yerde veya yakın ve eşdeğer bir yerde konaklamalıdır. Toplantının sabah erken başlayacağı durumlarda çevirmen bir gün önceden seyahat etmelidir. Çalışma saatleri içinde seyahat etmesi gerekiyorsa çevirmene o gün başka bir işte çalışamayacağı için yol günü tazminatı ödenmelidir.
Çevirmenin ikamet ettiği şehrin dışında bir şehirde görevlendirilmesi durumunda seyahat ve konaklaması işveren tarafından ayarlanmalı ve ödenmelidir. Çevirmenlerin özellikle yoğun dönemde günlük programları değişkenlik gösterebileceğinden, biletler kesilmeden çevirmenlerden teyit alınması önemlidir. Havaalanına ulaşımın zor ve pahalı olduğu durumlar için (mesafe, toplu taşıma imkanlarının yokluğu veya seyahat edilmesi gereken saatten ötürü) önceden çevirmenlerle transfer konusunu, transfer sağlanmayacaksa bu masrafın nasıl karşılanacağını konuşmak gerekir.
Çevirmenlerin çeviri ihtiyacı olmadığı için grupla birlikte yemek yemeyeceği (veya mesela geç saatte bittiğinden yemeyi tercih etmeyeceği) durumlar için ya konaklama otelinde yemek ayarlanmalı ya da bu öğünler için ayrı bir harcırah ödenmelidir.
Çevirmenin ikamet ettiği şehrin dışında bir şehirde görevlendirilmesi durumunda seyahat ve konaklaması işveren tarafından ayarlanmalı ve ödenmelidir. Çevirmenlerin özellikle yoğun dönemde günlük programları değişkenlik gösterebileceğinden, biletler kesilmeden çevirmenlerden teyit alınması önemlidir. Havaalanına ulaşımın zor ve pahalı olduğu durumlar için (mesafe, toplu taşıma imkanlarının yokluğu veya seyahat edilmesi gereken saatten ötürü) önceden çevirmenlerle transfer konusunu, transfer sağlanmayacaksa bu masrafın nasıl karşılanacağını konuşmak gerekir.
Çevirmenlerin çeviri ihtiyacı olmadığı için grupla birlikte yemek yemeyeceği (veya mesela geç saatte bittiğinden yemeyi tercih etmeyeceği) durumlar için ya konaklama otelinde yemek ayarlanmalı ya da bu öğünler için ayrı bir harcırah ödenmelidir.
TKTD Çalışma Koşullarında, “Aynı iş için aynı işveren tarafından istihdam edilen tercümanlar aynı ücreti alır” ifadesi yer alır. Çevirmenler, kullandıkları dillerden ve deneyim seviyelerinden bağımsız olarak, toplantıya ellerinden gelen en iyi şekilde hazırlanmak ve toplantı sırasında en yüksek performansı sergilemek durumundadır. Harcadıkları emek ve yaptıkları iş aynı olduğundan aynı ücreti hak ederler. Çok kabinli toplantılarda bu kural, sadece aynı kabinde çalışan çevirmenler için değil, bütün kabinler için geçerlidir.
Meslekle ilgili SSS
Konferans çevirmenlerinin dilleri nasıl sınıflandırılır?
Çevirmenlik mezunuyum ve konferans çevirmeni olmak istiyorum. Daha çok yeterli değilim. Ama bana teklif edilen işlere gide gide kendimi geliştirebilir miyim?Çevirmenler teknik toplantılara nasıl hazırlanır?
Konferans çevirmenliğinde dil sınıflandırması, dil ediniminde kullanılan sınıflandırmadan farklıdır. AIIC’in yaptığı tanımlamaya göre, TKTD üyelerinin çalışma dilleri “A”, “B” ve “C” olmak üzere üç kategoride değerlendirilir. “A” ve “B” dilleri “aktif”, “C” dilleri ise “pasif” dillerdir.
A dili: Çevirmenin ana dilidir (ya da ana diliyle aynı seviyede hakim olduğu herhangi başka bir dildir). Bütün diğer çalışma dillerinden bu dile doğru tercüme yapar.
B dili: Çevirmenin ana dili olmamakla birlikte, mükemmel bir şekilde hakim olduğu dil ya da dillerdir. Tıpkı A dilinde olduğu gibi, tüm diğer çalışma dillerinden bu dile doğru tercüme yapar.
C dili: Çevirmenin eksiksiz anladığı ve A ve B dillerine doğru tercüme ettiği dil ya da dillerdir.
TKTD web sitesinde üyelerin dil kombinasyonları (hangi dili, hangi kategoride kullandıkları) belirtilmektedir. TKTD üyeleri dillerini Aday ve Yeterlik Kurulu Yönetmeliğindeki şartlara göre tescil ettirmektedir. Daha sonra dillerini geliştirip eklemek veya yükseltmek istediklerinde de yine aynı yönetmelik geçerlidir.
A dili: Çevirmenin ana dilidir (ya da ana diliyle aynı seviyede hakim olduğu herhangi başka bir dildir). Bütün diğer çalışma dillerinden bu dile doğru tercüme yapar.
B dili: Çevirmenin ana dili olmamakla birlikte, mükemmel bir şekilde hakim olduğu dil ya da dillerdir. Tıpkı A dilinde olduğu gibi, tüm diğer çalışma dillerinden bu dile doğru tercüme yapar.
C dili: Çevirmenin eksiksiz anladığı ve A ve B dillerine doğru tercüme ettiği dil ya da dillerdir.
TKTD web sitesinde üyelerin dil kombinasyonları (hangi dili, hangi kategoride kullandıkları) belirtilmektedir. TKTD üyeleri dillerini Aday ve Yeterlik Kurulu Yönetmeliğindeki şartlara göre tescil ettirmektedir. Daha sonra dillerini geliştirip eklemek veya yükseltmek istediklerinde de yine aynı yönetmelik geçerlidir.
Yazılı çeviriden farklı olarak sözlü çeviri, özellikle simultane çeviri, kullanıcıya ulaşmadan önce daha deneyimli biri tarafından kontrol edilip onaylanamaz. Önerilen her işe deneyim kazanmak için gidilmesi, toplantı sahibi ve çevirinin kullanıcısı konumundaki katılımcıya haksızlık olduğu gibi, çevirmen için de kariyeriyle ilgili büyük bir risktir. Burada tek kazançlı çıkan çevirmenin üzerinden para kazanacak olan aracıdır. TKTD Eğitim İlkeleri’ne uygun bir eğitimden geçen çevirmenin mezun olduğunda kabul edilebilir bir beceri seviyesine ve iş ahlakına sahip olması beklenir. Tabii ki mezun olduktan sonra başta deneyimsizlik olur; ama o da, yıllarını bu mesleğe vermiş daha kıdemli meslektaşların yanında kabinde pişe pişe zaman içinde azalır. Kendini geliştirmek isteyen çevirmen aynı bilinçli pratiği evinde de internetten konuşmalarla yapabilir, kendini kaydedebilir, ana dili o yabancı dil olan birine dinletebilir, kaynak konuşmayı ve kendi çevirisini yazıya döküp onları karşılaştırabilir; literatürdeki ve internetteki çalışmalardan faydalanarak kendine hedef odaklı bir çalışma programı çıkarabilir; ve Uluslararası Konferans Tercümanları Derneği AIIC’in farklı ülkelerde, farklı diller için açtığı kısa süreli beceri tazeleme eğitimlerine katılabilir.
Çevirmenler, uzmanlık alanlarına göre çeşitli toplantılarda görevlendirilir. Ancak doğal olarak her türlü teknik konuda uzman değildirler. Çevirmenler, toplantının konusu ve kullanılacak terminoloji hakkında bilgi edinmek üzere, toplantı tarihinden önce bir brifing düzenlenmesini isteyebilir. Toplantının konusu ne olursa olsun, toplantıdan önce çevirmenlere toplantı programı, konuşma metinleri, tanıtım materyalleri gibi dokümanlar vermekte fayda vardır (bkz.konuşmacılara öneriler ). Zaten kullandığınız ve tercih ettiğiniz terimler varsa, bunların listesini de çevirmenlerle toplantıdan önce paylaşmak; toplantıda kullanılan terimlerin, katılımcıların alışık olduğu terimlerle tutarlı olmasını sağlar.
Eğitimle ilgili SSS
Konferans çevirmenliği eğitimi nasıl olmalıdır?
Dernek simultane çeviri kursu veriyor mu?
Ülkemizde konferans çevirmenliği eğitimi lisans ve yüksek lisans düzeyinde, üniversitelerde sunulmaktadır. Lisans seviyesine baktığımızda, sayısı 70’e yaklaşan çeviribilim/mütercim-tercümanlık bölümlerinde şu anda sunulan diller ağırlıklı olarak Türkçe-İngilizce/Almanca/Fransızca ve sınırlı olarak da Türkçe-Rusça/Arapça/Çince’dir. Bu bölümlerde okumak isteyenlerin, konferans çevirmenliği açısından ilgilendikleri bölümün uluslararası ölçütleri ne kadar sağladığını incelemeleri iyi bir eğitim almaları için son derece önemlidir.
Yüksek lisans seviyesinde, Boğaziçi ve Bilkent Üniversiteleri’nde sunulan Konferans Çevirmenliği Tezsiz Yüksek Lisans programları Avrupa Birliği Mükemmeliyet Merkezleridir. Boğaziçi Üniversitesi ayrıca EMCI üyesidir. Bilkent Üniversitesi başvuru koşulu olarak adaylardan Türkçe, İngilizce ve Fransızca dillerini bilmelerini isterken, Boğaziçi Üniversitesi Türkçe ve İngilizce’nin yanı sıra Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca dillerinden birini bilme şartını aramaktadır.
TKTD Eğitim İlkeleri; derneğimizin Akademik Komisyonu tarafından Uluslararası Konferans Tercümanları Derneği AIIC’in, Avrupa Konferans Çevirmenliği Yüksek Lisans Konsorsiyumu EMCI’ın ve AB’nin eğitim ilkeleri esas alınarak hazırlanmış ve 2010’da üyelerimizce de onaylanmış temel belgelerindendir.
Mezuniyet sonrasında piyasada yetkin bir konferans çevirmeni olarak kabul edilebilir bir performans sergileyebilmek için bu Eğitim İlkeleri’nde belirtilen kriterleri karşılayan, yüksek öğrenim düzeyinde bir eğitim almış olmak en doğrusudur. Eğitim İlkeleri’ne göre “programı ancak mesleği icra edebilecek seviyeye gelmiş olan öğrenciler” tamamlar (programı tamamlarken bir değerlendirme yapılıyor). Bunun için de Eğitim İlkeleri’nde söz edilen en az 400 saatlik uygulamalı bir ardıl ve eş zamanlı çeviri eğitiminin, “çalışma dilleri TKTD, AIIC ya da bir uluslararası kurum tarafından onaylanmış, en az beş yıl mesleki deneyim sahibi profesyonel konferans çevirmenleri” tarafından verilmiş olması öngörülüyor. Bu ilkenin mantığı da, bir mesleği icra etmek için gereken becerileri ancak o becerilerde yetkin birinin öğretebileceği. Nasıl ki tıp fakültelerinde cerrahi derslerini biyologlar vermiyorsa, simultane çeviri eğitimini de başka bir alanda uzman olan biri vermemeli.
İlkeler ayrıca konferans çevirmenliği eğitiminde nicelikten çok nitelik aranması gerektiğini söylüyor. Bahsedilen 400 saatlik uygulamalı eğitim çok kalabalık sınıflarda verilemeyeceğinden, yine ders verebilecek nitelikteki profesyonel konferans çevirmenlerinin nihai kararı vereceği bir ön değerlendirme sınavı mutlaka öneriliyor. Zaten öğrencinin dilleri yeterince kuvvetli değilse, eş zamanlı çeviri yapabilmek için temel becerilere ve motivasyona sahip değilse, bu daha erken bir aşamada tespit edilmiş oluyor ve böylece değerlendirme sonrasında öğrenci kendine belki de farklı bir yol çizebiliyor.
Eğitim İlkeleri, eğitimi verecek kurumlarda bu eğitime uygun çeviri laboratuvarı ve TS ISO standartlarına uygun altyapının da olması gerektiğini söylüyor. Ama herhalde bu ilkeler arasında gerçekleştirilmesi en kolay olanı, sadece maddi imkanlarla çözülebileceği için, bu ilkedir. Esas zor olan, kalan ilkeler için gerekli insan kaynağını bulmak ve kurumların da öğrencilerin talep ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde ilkelerin hayata geçirilmesi için kararlılıkla çaba göstermesi.
Yüksek lisans seviyesinde, Boğaziçi ve Bilkent Üniversiteleri’nde sunulan Konferans Çevirmenliği Tezsiz Yüksek Lisans programları Avrupa Birliği Mükemmeliyet Merkezleridir. Boğaziçi Üniversitesi ayrıca EMCI üyesidir. Bilkent Üniversitesi başvuru koşulu olarak adaylardan Türkçe, İngilizce ve Fransızca dillerini bilmelerini isterken, Boğaziçi Üniversitesi Türkçe ve İngilizce’nin yanı sıra Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca dillerinden birini bilme şartını aramaktadır.
TKTD Eğitim İlkeleri; derneğimizin Akademik Komisyonu tarafından Uluslararası Konferans Tercümanları Derneği AIIC’in, Avrupa Konferans Çevirmenliği Yüksek Lisans Konsorsiyumu EMCI’ın ve AB’nin eğitim ilkeleri esas alınarak hazırlanmış ve 2010’da üyelerimizce de onaylanmış temel belgelerindendir.
Mezuniyet sonrasında piyasada yetkin bir konferans çevirmeni olarak kabul edilebilir bir performans sergileyebilmek için bu Eğitim İlkeleri’nde belirtilen kriterleri karşılayan, yüksek öğrenim düzeyinde bir eğitim almış olmak en doğrusudur. Eğitim İlkeleri’ne göre “programı ancak mesleği icra edebilecek seviyeye gelmiş olan öğrenciler” tamamlar (programı tamamlarken bir değerlendirme yapılıyor). Bunun için de Eğitim İlkeleri’nde söz edilen en az 400 saatlik uygulamalı bir ardıl ve eş zamanlı çeviri eğitiminin, “çalışma dilleri TKTD, AIIC ya da bir uluslararası kurum tarafından onaylanmış, en az beş yıl mesleki deneyim sahibi profesyonel konferans çevirmenleri” tarafından verilmiş olması öngörülüyor. Bu ilkenin mantığı da, bir mesleği icra etmek için gereken becerileri ancak o becerilerde yetkin birinin öğretebileceği. Nasıl ki tıp fakültelerinde cerrahi derslerini biyologlar vermiyorsa, simultane çeviri eğitimini de başka bir alanda uzman olan biri vermemeli.
İlkeler ayrıca konferans çevirmenliği eğitiminde nicelikten çok nitelik aranması gerektiğini söylüyor. Bahsedilen 400 saatlik uygulamalı eğitim çok kalabalık sınıflarda verilemeyeceğinden, yine ders verebilecek nitelikteki profesyonel konferans çevirmenlerinin nihai kararı vereceği bir ön değerlendirme sınavı mutlaka öneriliyor. Zaten öğrencinin dilleri yeterince kuvvetli değilse, eş zamanlı çeviri yapabilmek için temel becerilere ve motivasyona sahip değilse, bu daha erken bir aşamada tespit edilmiş oluyor ve böylece değerlendirme sonrasında öğrenci kendine belki de farklı bir yol çizebiliyor.
Eğitim İlkeleri, eğitimi verecek kurumlarda bu eğitime uygun çeviri laboratuvarı ve TS ISO standartlarına uygun altyapının da olması gerektiğini söylüyor. Ama herhalde bu ilkeler arasında gerçekleştirilmesi en kolay olanı, sadece maddi imkanlarla çözülebileceği için, bu ilkedir. Esas zor olan, kalan ilkeler için gerekli insan kaynağını bulmak ve kurumların da öğrencilerin talep ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde ilkelerin hayata geçirilmesi için kararlılıkla çaba göstermesi.
Dernek sadece zaten yetkin, profesyonel konferans çevirmenleri olan üyeleri için alanında uzman eğitmenler davet ederek, ardıl çeviride not alma teknikleri, B diline doğru çeviri gibi beceri tazeleme eğitimleri düzenler; çalışma koşulları, ses eğitimi, sosyal medya kullanımı, kefil olma gereklilikleri gibi konularda atölye çalışmaları yapar. Yazılı ve sözlü çeviri eğitimi Türkiye Cumhuriyeti’nde sadece YÖK’e bağlı üniversitelerde verilir. Onun dışında sosyal medyada, okul panolarında, internette görülen “simultane sertifikası”, “simultane atölyesi”, “sözlü çeviri TV okulu” gibi duyurulara itibar edilmemelidir. Lise döneminde veya sonrasında amaç her zaman öncelikle TKTD Eğitim İlkeleri’ne uygun bir eğitimden (lisans veya uluslararası en iyi uygulamalara göre tercihen yüksek lisans) geçmek olmalıdır; çünkü saygın kuruluşlar, uluslararası örgütler o kısa “eğitim” ve “sertifika programları”nı değerlendirmeye almayacaktır.
Dernekle ilgili SSS
Derneğinizde staj yapabilir miyim?
Derneğinizden toplantımızda gereken sözlü çeviri hizmeti için teklif isteyebilir miyim?
Derneğiniz fiyat belirliyor mu?
Genç meslektaşlarımızı konuk ederek bir STK’nın işleyişi konusunda deneyim kazanmalarını çok arzu etsek de faaliyetlerimizi her zaman kendimiz ve hep sahada veya paydaşları ziyaret ederek gerçekleştirdiğimiz için bir ofis kadrosu ve çalışmamız bulunmuyor. Dernek üyeleri olarak bizler de profesyonel konferans çevirmenleri olduğumuz için “ofis” işimizin büyük bir kısmını sanal ortamda gerçekleştiriyoruz. O yüzden ne yazık ki staj taleplerinizi karşılayamıyoruz.
Kâr amacı gütmeyen bir STK olarak herhangi bir ticari faaliyetimiz yok, o yüzden size dernek olarak teklif iletemeyiz. Ancak, dernek e-posta adresimize ulaşan bir talepte herhangi bir çalışma koşulu ihlali dikkatimizi çekmiyorsa, onu sadece üyelerimizin dahil olduğu e-gruba iletiyoruz, ilgilenen üyelerimiz de ilgili kişiyle irtibata geçiyor. İsterseniz web sayfamızdaki Üyeler bölümünden üyelerimizin irtibat bilgilerine de ulaşabilir ve doğrudan kendilerinden teklif isteyebilirsiniz.
Derneğimiz oda olmadığı için fiyat belirleyemez. Sadece mesleğin en doğru, tarafların mağdur olmayacağı şekilde ve yasalara uygun olarak icra edilmesi için gerekli olan koşulları, uluslararası en iyi uygulamalardan ve ilgili mevzuattan hareketle belirler ve üyelerinin de bu koşullara uymasını bekler. Hizmetlerinin karşılığında alacakları ücret üyelerin takdirine bırakılır.
Üyelikle ilgili SSS
Web sayfanızda üyeler listesinde görünmeyeceksem aday adayı olmamın ne faydası var?
Kadrolu çalışan bir çevirmenim; 150 iş günü tamamlamam bu şartlar altında imkansız. Yine de derneğe başvurabilir miyim?Dil kombinasyonuma sahip Dernek üyesi yoksa Derneğe nasıl başvurabilirim?
Aday adaylığı, üye adaylığı için gereken 150 iş gününü henüz tamamlayamamış yeni meslektaşlarımız için düzenlenmiş bir statüdür (ayrıntılar için bkz. Aday ve Yeterlik Kurulu Yönetmeliği). Kefiller aslında bir anlamda adayın “potansiyeli”ne imza verir. Aday ve Yeterlik Kurulu tarafından başvurusu değerlendirilen ve kabul edilen aday adayları üyelere özel e-gruba, bütün üye toplantılarına ve oy hakkı olmaksızın Genel Kurul toplantısına katılabilirler. E-gruptaki tartışmalara katılmak, kararsız kaldıkları zaman doğru kaynağa danışabilmek, daha kıdemli üyelerle tanışmak ve ihtiyaç olduğunda çalışmak, aday adayının mesleğe girişini kolaylaştırır ve zorlu bir dönemi kariyerine zarar vermeden atlatmasına yardımcı olur.
2012’de güncellenen Aday ve Yeterlik Kurulu Yönetmeliğine göre kadrolu çalışan konferans çevirmenleri de Yönetmelikte belirtilen ilgili şartları karşıladıkları sürece Derneğe başvurabilir: “(…) Aynı şekilde, konferans tercümanlığı eğitimi şartını karşılamamakla birlikte, üniversite veya dengi yüksek okul eğitimine sahip, en az 5 yıldan beri yılda en az 50 gün olmak üzere konferans tercümanı olarak piyasada serbest çalışan ya da bir kurumda beyan ettiği dillerde kadrolu olarak aynı süre boyunca konferans tercümanlığının gerektirdiği bütün tercüme türlerinde çalıştığını kanıtlayarak yeterli sayıda kefille başvuran adayların dosyaları için AYK istisnai muamele yapabilir.” (AYK Yönetmeliği, Madde II.4)
2012’de güncellenen Aday ve Yeterlik Kurulu Yönetmeliğine göre aranan nitelikte bir eğitimin mevcut olmadığı diller söz konusu olduğunda, AYK istisnai muamele yapma yetkisine sahiptir. Bu durumda AYK önce dosyayı kabul edilebilirlik açısından inceler: Başvuranın konferans çevirmeni olmak için gerekli asgari genel koşulları (üniversite veya dengi yüksek okul eğitimi, temel ifade ve iletişim becerileri, genel kültür, güvenilirlik, meslek bilinci, simultane ve ardıl çeviri tecrübesi, vb.) yerine getirdiğine kani olursa, dosyayı esastan görüşerek başvuranın dil düzeyini ve mesleki yetkinliğini her bir özel durumun gerektirdiği uygun yöntemlerle saptayarak üyeliğe ilişkin kararı verir. Ayrıca, kişinin üyelik başvurusu yapacak kadar iş deneyimi yoksa aday adayı olarak da başvurabilir.